İzmir’de, çevrim içi düzenlenen 1. Memleketler arası Türk Dünyası Çocuk Edebiyatı Sempozyumu başladı.
Ege Üniversitesi (EÜ) Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü, Memleketler arası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Çocuk Vakfı iş birliğinde gerçekleştirilen sempozyumun açılışında konuşan EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Türk dünyasının ortak geçmişini geleceğe taşıyan ve çocuk edebiyatını bahis edinen böylesine değerli çalışmaya mesken sahipliğini yapmanın memnunluğunu yaşadıklarını söyledi.
Türk dünyasına gerek jeopolitik ehemmiyeti gerekse tarihi ve kültürel kıymetleri açısından özel kıymet verdiklerini aktaran Budak, şunları kaydetti:
“Bilindiği üzere ülkemiz yakın periyotta Türk dünyası ile bütünleşme yolunda çok kıymetli adımlar attı. Bunlardan biri de giderek büyüyen ve kurumsal bir kimliğe kavuşan Türk Devletleri Teşkilatıdır. Türkiye’nin en kıymetli üniversitelerinden biri olan Ege Üniversitesinin Türk dünyasına özel ilgisi, bu alanda gerçekleştirdiği faaliyetlere her geçen gün yenilerinin eklenmesiyle kendisini göstermektedir. Üniversitemiz ile Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin yükseköğretim kurumlarıyla gerçekleştirdiğimiz çok sayıda iş birliği ve çift diploma uygulamaları bulunmaktadır. Ayrıyeten, Türk Dünyası Orhun Öğrenci ve Öğretim Üyesi Değişim Programı kapsamında da ikili iş birliği mutabakatları yapılıyor.”
EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nadim Macit de sempozyumun Türk dünyası alanında yapılan önemli bir çalışma olduğunu dile getirdi.
Dilin dünya ve insan ilişkisi açısından çok önemli bir mesele olduğuna dikkati çeken Macit, “Değişik çevrelerden katılan bilim insanları bu mevzuyu detaylı olarak tartışacak.” dedi.
Çocuk Vakfı Kurucusu Mustafa Ruhi Şirin ise akademik çalışmaları çocukların dünyasına yansıtmak için somut adımlara ihtiyaç olduğunu belirtti.
Türkçenin dünyanın en görkemli dillerinden biri olduğunu vurgulayan Şirin, “28 lehçesiyle her birinin bir çocuk edebiyatı var. Yalnızca bu lehçelerde gerçekleştirilen ulusal edebiyatı bile dünyanın en güçlü ulusal edebiyatıdır. Elbette dünya edebiyatını da tanıyacağız. Elbette çocuklarımız kozmik çocuk edebiyatının âlâ yapıtlarını okuyacaklar. Türk dünyası kendi ortasında bu türlü bir tanınma içinde değil. Bu bakımdan Türkçe lehçelerinin birbirine yabancı lisan olmadığını gösteren çalışmalara yönelmek gerekiyor.” diye konuştu.
Yakutistan’dan Balkanlara kadar 14 ülkeden akademisyenlerin katıldığı ve 30 bildirinin sunulacağı sempozyum 2 gün sürecek.
